ŞEBİNKARAHİSAR’IN İSİMLERİ
Atatürk 1924 yılında ilçemizi
ziyaret ettiğinde, ilçemizin Şarkikarahisar olan adının Şebinkarahisar olarak
değiştirilmesini teklif ederken, daha önce de kullanılan ismini önermiş olabilir
mi?
Evliya Çelebi, Seyahatnamesinde
“buraya Karahisar-ı Şarki veya Şabinkarahisar’ı da derler. Karahisar denmesinin
nedeni, kale taşlarının kale olmasındandır” demektedir.
Şemseddin Sami, 1800’lerin
sonlarında İstanbul’da yayınlanan Kamus-u Alam adlı eserinde “ Sivas Vilayetine
bağlı sancak merkezidir. Şebinkarahisar adı Şabeynkarahisar’dan gelmektedir.
Yörede şap madeninin çokluğu bu ismin oluşmasına neden olmuştur.” bilgisini veriyor.
Yine 1800’lerin sonlarında
yayınlanan Hoca Sadüddine ait Tacüt
Tevarih adlı yapıtta, “Şaphane-i Karahisar” ismi yer alıyor
1865 yılında Sultan Abdulaziz’in
annesi tarafından yaptırılan ve Suboyu köyünde bulunan Pertevniyal çeşmesi’nin
kitabesinde “Şebinkarahisar’ın Bige
köyünde” sözcükleri geçiyor.
Buna göre, “Şebinkarahisar”
isminin eskiden beri kullanıldığı ortaya çıkıyor.
Dayanaksız hiç bir söz söylemediği
dikkate alınırsa, Atatürk, ilçenin isminin değişmesini teklif ederken, eski
adına ve belki de halk arasında da kullanılan gerçek ismine dönülmesini istemiş
olabilir.
Şebinkarahisar’ın tarihi
kayıtlardaki ilk ismi “Koloneia (Rumca) / Colonia (Latince)” olarak geçiyor.
Colonia ismi Latin dilinde ordu üssü, yörede Roma’nın bir tutunma merkezi
işlevini üstlenen, çoğu kez Roma ordusundan emekli olmuş askerlerin kendilerine
arazi verilerek yerleştirildiği dolaysı ile de Roma kolonisini barındıran,
stratejik yönden önemli yerdeki bir kenti anlatıyor. Nitekim Justinianus
döneminin ünlü Bizans tarihçisi Procopius, “De Aedificiis” adlı eserinde bu
kenti Romalıların Colonia’sı olarak Pompeus’un kurduğunu söylüyor. Prof Dr
Bilge Umar ise, Şebinkarahisar’ın tarihinin kalede yapılan araştırmalara göre
Romalı’lardan çok önceye dayandığını, Pompeus tarafından imar edilerek Colonia
olarak adlandırılmış olabileceğini, bu yapılırken de Anadolulu dilinden gelme
öz ve gerçek adının lehçeye uyarlanmış olacağının buna göre de Koloneia adının
Tanrıça Kula (Ana tanrıçanın yavrusu)’ndan kaynaklanan “Kulana” ya da
“Kula(wa)na” diğer deyim ile “Kula Ülkesi” olabileceğini belirtiyor. Doç Dr
Haşim Karpuz da Kale’nin tarihinin Hititlere kadar indiğini söylüyor.
Sivas’ta yayınlanan bazı
kitaplarda ve internette yer alan Koyulhisar’ı tanıtan sayfalarda Koloneia
(Colonia) isminin Koyulhisar’a ait olduğu iddia edilmekte ise de, birçok kaynak
bu ismin Şebinkarahisar’a ait olduğunda hemfikir. Koyulhisar’ın adı eski
çağlarda “Anniaka” olarak geçiyor.Türkler Anadolu’ya girdiklerinde de “Mişaz”
olarak anılıyor. Nitekim 1918 tarihli Osmanlıca basılmış 200.000 ölçekli gizli
memleket haritasında da Koyulhisar’ın isminin yanına parantez içinde “Mişaz”
ibaresi yazılı. Dolayısı ile Koloneia (Colonia) isminin Koyulhisar’a ait olması
imkanı bulunmuyor. Türkler Anadoluya girdikten sonra, burası Selçuknamelerde ve
resmi kayıtlarda Koyulhisar veya Koyunluhisar olarak yer alıyor.
Koloneia /Colonia
ismine,Şebinkarahisar’ın ismi olarak, 9 veya 10.yüzyılda yazılmış bir mektupta
da rastlanıyor. 11. yüzyılda Rumca Karakale demek olan “Mavrakastaron” ismi
ortaya çıkıyor. Bu tarihte şehre de “Kolonia” deniyor. 12. Yüzyılda kalenin de
şehrin de adı Mavrakastaron olarak geçiyor. ve Bizans tarihçisi Anna Komnena da
bu tarihlerde yayınlanan Alexiad adlı eserinde
Şebinkarahisar’dan Kolonia olarak bahsediyor. Türkler Anadolu’ya
girdiklerinde bu ismi Türkçe’ye uyarlayarak “Kuguniya veya Kögonya” şeklinde
telaffuz etmeye başlıyorlar. Nitekim Eretna Beyliğinde 1300’lerde bastırılan
sikkelerde ve İbnibibi’nin Selçukname isimli eserinde “Kögonya” ismi yer
alıyor.
Bilindiği gibi, Fatih Şebinkarahisar’ı
1473 yılında fethettiğinde, Kögonya olan adını “Karahisar-ı Şarki” olarak
değiştiriyor. Resmi kayıtlarda bu isim kullanılıyor. Nitekim 1710 (1022)
tarihli Tahrir defterinde, ilçemizden Karahisar-ı Şarki olarak bahsedilirken,
“namı diğer Ketumiyete” ibaresine yer veriliyor.
19. Yüzyılda Şebinkarahisar
“Nikopolis” olarak isimlendiriliyor. Nikopolis, gerçekte Suşehri’nin, eski adı
Pürk, yeni adı Yeşilyayla olan köyünün olduğu yere Romalı Komutan Pompeus’un,
Pontus Kralı VI. Mithridates’in İÖ 66 yılında yendiği savaş alanında kurdurduğu
bir şehir. Nikopolis, kalesinin olmaması nedeniyle saldırılara açık olduğundan
ve Arap Akınları ile çapulcuların saldırıları karşısında, Türkler Anadolu’ya
girdiği tarihlerde tamamen boşaldı ve terk edildi. Nikopolis Metropolidi de
Colonia’ya taşındı. Bu bölge daha sonra Colonia Metropolidinin yetki alanına
verildi. Şebinkarahisar’da bulunan metropolidin ünvanı da Nikopolis-Colonia
Metropolidi oldu. Zamanla Colonia ismi de ortadan kalktı ve Şebinkarahisar
Nikopolis olarak anılmaya başlandı. 19. yüzyılda dahi Şebinkarahisar’ın adı
Ermeniler arasında Nikopolis’ti.
Bazı kitaplarda Nikopolis’in
Suşehri olduğu belirtiliyorsa da, Türkler Anadolu’ya girdiğinde Suşehri’nin
şimdi bulunduğu terde Andras/Endires adı
ile bilinen küçük bir yerleşim yeri bulunuyordu. 19. Yüzyılda ülkemizi gezen
Avrupalı gezginler yayınladıkları eserlerinde Suşehri’nden “Adras” ismi ile
bahsetmektedirler. 1918 tarihli Osmanlıca basılmış 200.000 ölçekli gizli
memleket haritasında da Suşehri’nin isminin yanına parantez içinde “Endiryas”
ibaresi yazılı.
KAYNAKLAR : 1- Bilge Umar, Karadeniz Kappadokia’sı, İstanbul
2000
2- The Byzantıne Monuments And Topography of
The Pontos, Antohony Bryer-David
Wınfıeld, Washington 1985
3- Yurt Ansiklopedisi İstanbul 1982
4- İslam Ansiklopedisi İstanbul 1955
5- 1918 basımı 1/200000 ölçekli harita
Şebinkarahisar paftası
Bu yazı, "Bayramköy Nikipolis Mi?" başlıklı yazıdan çok önce hazırlanmış ve 2008 yılı içinde Yeni Şebinkarahisar Gazetesi'nde yayınlanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder