BİR YOL HİKAYESİ-150 YILLIK SORUN: ŞEBİNKARAHİSAR-GİRESUN
YOLU
Şebinkarahisar Giresun Yolu'nun tarihi, iki ayrı yazı halinde Yeni Şebinkarahisar Gazetesi'nde yayınlamıştı. İki yazıyı birleştirerek burada sunuyorum. Bu yazı, aşağıda yerel siyaset başlığı altındaki Eğribel Tüneli'ne ilişkin yazı ile birlikte değerlendirilmelidir.
Asarcık Virajları 1950 (Kaynak, www. facebook.com/Sebinkarahisar.Tarihi) |
"Bir yolun öyküsü veya tarihi olur
mu? Bu yol, Giresun Şebinkarahisar Yolu ise, hikayesi de olur, tarihi de. Hatta
üzerine şiir de yazılır.
19 Yüzyılda Giresun Kazası’nın en önemli karayolu Giresun’u
Şebinkarahisar’a bağlayan yoldu. 19 Yüzyılda büyük bölümü Sivas Vilayeti’nin
sınırları içinde kalan Giresun Şebinkarahisar Yolu’nun Giresun’dan 30 km uzaklığa kadarki bölümünün genişliği 7 metre
idi. Yol 30 km’den sonra dağlık arazide daralmakta, kimi yerlerde eni 4 metreye
ve hatta 3 metreye kadar inmekteydi. Yan yana iki aracın aynı anda geçişine
elverişli olmayan bu yol derin uçurumlar nedeniyle oldukça tehlikeliydi.
Darlığına, tehlikesine ve Şebinkarahisar’daki bölümleri henüz tamamlanmamış
olmasına karşın bu yol, uzun yıllardan bu yana kervanlara geçit vermekteydi.
Şebinkarahisar-Giresun Yolu (eski ve yeni yol bir arada Asarcık) |
Giresun Şebinkarahisar Yolu’nun Trabzon Vilayeti’nin
sınırları içinde kalan bölümünün uzunluğu 50 km, toplam uzunluğu ise 122 km
idi. Cuinet’in belirttiğine göre, Giresun Şebinkarahisar Yolu’nun yapımına
1870’de başlanmış 1890’ların başında henüz bitirilememişti. Bunun başlıca
nedeni Trabzon ile Sivas Vilayetleri arasındaki sınır uyuşmazlıkları idi.
Tarihçi İlber Ortaylı’ya göre, Giresun Şebinkarahisar
Yolu’nun yapımı gündeme getirildiğinde, imtiyaz sahibi Alman ve Fransız
şirketleri arasında büyük bir rekabet yaşanmıştı. O dönemde yaklaşık 2000 km
uzunluğunda Trabzon-Giresun-Şebinkarahisar-Erzurum Yolu projelendirilmiş ancak
yapılamamıştı.
Yolun yapımı sırasında, halen ilçemizin en büyük caddesine
ismi verilen Halil Rıfat Paşa, Sivas Valisi, Reşit Paşa da Şebinkarahisar
Mutasarrıfı’dır. Halil Rıfat Paşa II. Abdülhamit
saltanatında, 7 Kasım 1895 - 9 Kasım 1901 tarihleri arasında sadrazamlık yapmış, bunun
öncesinde de Sivas ve İzmir valilikleri esnasında bu
bölgelerde büyük hizmetleri dokunmuş bir Osmanlı devlet adamıdır. “Gidemediğin yer senin değildir.”
sözü tarihe geçmiştir.
1903 Sivas Vilayet Salnamesine göre, 20. Yüzyıl başlarında,
Taşlıyurt-Şebinkarahisar-Giresun arasında, 5-8 metre genişliğinde 104.110 metre
yol ve 171 köprü yapılmış, 6277 metre yol, 23 köprü ve 210 metre istinat duvarı
onarılmıştır. O dönemde, halen yıkılmış olan Tamzara yakınlarındaki Deliktaş
Tüneli yapılmıştır.
1933 yılında Şebinkarahisar Vilayeti’nin lağvedilmesi ile
ilgili kanun görüşmelerinde Meclis’te konuşan Şebinkarahisar Milletvekili
İsmail Sabuncu, Giresun Şebinkarahisar Yolu’nu “”sıfırdan başlayarak 45
kilometreden sonra 1900 metreye çıkan sonra 2300 metre irtifadan geçen bir yol”
sözleri ile anlatmıştır. 1965 yılında Şebinkarahisar’a gelen Tarım Bakanı Turan
Kapan, “Giresun’dan buraya beş saatte geldim. Otuz yıldır araba kullanırım.
Yalnız bu yolda başım döndü” şeklinde konuşmuştu.
Eski Yolda Asarcık Virajları |
Osman Kaya’nın anlatmasına göre, 1933 yılında vilayetliğin
iadesi için kendisini ziyaret eden Şebinkarahisar heyetinin, “Giresun ile
aramızda yol yoktur. Yazın birkaç ayında işleyen kervancılık döneminde kalan
bir yoldur, perişan oluyoruz” şeklindeki yakınmalarına karşı, İsmet İnönü, “ben
o dağları deldireceğim, size mükemmel yol açtıracağım” cevabını vermişti. 1957
yılında başlayan inşaat, birkaç kez durdurulmuş, 1974 yılında Bayındırlık
Bakanı Erol Çevikçe’nin Şebinkarahisar’ı ziyaretinden sonra inşaata tekrar
başlanmış ve yol 1987 yılında bitirilmişti.r.
Giresun Şebinkarahisar Yolu’nun tarihinde Eğribel’den sonra,
Asarcık Virajları trafik kazaları yönünden oldukça sabıkalıdır. 1950 yılında,
Şebinkarahisar heyetini kabul eden zamanın Başbakanı Şemsettin Günaltay,
“Asarcık virajları hatırımdan çıkmaz. Asarcık virajlarında yolculuk yaparken
attan düştüm kolum kırıldı” demişti. Birçok araç burada virajı alamadığı için
uçuruma uçmuş, yine birçok muavin virajı almaya çalışan aracın geriye kaçmaması
için takoz atarken tekerleklerin altında kalarak can vermiştir. Halen
kullanılan yolun ulaşıma açıldığı 1987
yılında 30 kişi trafik kazasında yaşamını yitirmiştir. İlçemizde
yayınlanan Tamzara Gazetesi’nin Temmuz
1952 tarihli ve 7 sayılı nüshasında yer
alan haber Giresun ŞebinkarahisarYolu’nda yaşanan trafik kazalarına bir örnektir. “İlçemiz belediyesinde kayıtlı
15 plaka numaralı kamyonet Giresun’a giderken Karınca mevkiinde duvar uçması
yüzünden devrildi. Bir ölü bir yaralı var”
Ve Eğribel’in sürekli kapanması, Giresun Şebinkarahisar
Yolu’nda ulaşım imkansızlığı bugün dahi umur-u adiyedendir."
Roma Antik Yolu |
"Antik çağlardan bu yana
kullanılan Şebinkarahisar-Giresun Yolu’nun yapımı Osmanlı döneminde de yılan
hikayesine dönmüştü. 1900 tarihli bir arşiv belgesine göre, Şebinkarahisar-Giresun
Yolu’nun üçte biri 15 senede, kalan üçte ikisi ise 3,5 ayda tamamlandı.. Diğer
deyim ile Osmanlı Döneminde dahi yolun yapımı yıllar aldı.
Bilindiği gibi, ilçemize adını
veren şap madeni, antik çağlarda Giresun Limanı’na naklediliyor ve yurt dışına
ihraç ediliyordu. Yine bu yol, Roma İmparatorluğu zamanında önemli bir askeri
yoldu. Her ne kadar 19. yüzyılda askeri önemini kaybetmiş ise de Osmanlı
döneminde tahsil edilen “Bac-ı rah-ı Karahisar-ı Şarki” (Karahisar Yolu’nun
Vergisi) önemli bir gelir kaynağı
olmuştu. Bu çerçevede tesviyesi ve bakımı da sürekli sorun halini almış, daha
1859 (1275) yılında tesviye için çalışmalar başlamıştı. 1861 (1277) tarihli, Giresun
İskelesi ve Karahisar-ı Şarki arasındaki yolun tesviyesinin Padişah'ı memnun
ettiği yolundaki bir arşiv belgesine göre, Şebinkarahisar-Giresun Yolu’na o
tarihlerde dahi önem verilmekte idi.
Antik Yol üzerinde antik çeşme |
1869 yılında
yürürlüğe giren Turuk ve Maabir (yollar ve Köprüler) Nizamnamesi ile bütün
ülkede hızlanan yol yapımları çerçevesinde, Şebinkarahisar-Giresun Yolu da
yeniden ele alınmıştı.1869 yılında Sivas
Vilayeti’nin Şebinkarahisar-Giresun Yolu’nun tesviyesi talebi Şura-yı Devlet
Nafia Komisyonu tarafından kabul edildi ve Kazgankaya adı verilen mevkiden
geçirilmesi istenen yolun yapımı için mühendisler atandı. Ancak 1870 yılında yapılan
keşifle Şebinkarahisar-Giresun Yolu’nun Kazgankaya’dan geçirilemeyeceği, Roma
İmparatorluğu zamanında da yol güzergahında yer alan Lapa Ormanlarından
geçirilmesi gerektiği fikrine varıldı. Bu arada ikinci sınıf yol statüsü ile Ordu-Mesudiye
(o tarihteki isimleri ile Bucak-Milas) yolunun yapılması da kararlaştırıldı. Yolların
yapımı için gereken masrafın bir kısmı bütçeden karşılanacak, geri kalan ise
“amele-i mükellefe” hizmetine sayılacaktı. Yolun 3 sene de bitirilmesi
öngörülmesine rağmen, Trabzon Vilayeti’ne bağlı Giresun tarafında çalışmalar
büyük bir hızla sürerken, Sivas Vilayeti’ne bağlı Karahisar-ı Şarki sınırları
içerisinde uzun süre inşaata başlanamadı. 1874 yılında Giresun Trabzon’dan
alınarak Karahisar-ı Şarki’ye bağlandı ve Şebinkarahisar-Giresun Yolu’nun 6
yılda bitirilmesi kararlaştırıldı.
Zaman
zaman güzergah değişiklikleri gündeme gelen Şebinkarahisar-Giresun Yolu’nun 18 km’si 1882
yılında, 29 km’lik kısmı 1883 yılında şose olarak yapıldı. Bu tarihte 51 km’si
genişletilerek araba yolu haline getirildi. Karahisar-ı Şarki Mutasarrıfı Enis
Efendi’nin gayretleri ile yol tamamen bitirilerek 1885 yılında ulaşıma açıldı.
Bugünün
siyasetçi ve yöneticileri anlamamakta dirense de, bu yolun önemi o tarihte dahi
dile getirilmişti. 1887 tarihli Trabzon Vilayet Salnamesi’ne göre,
Şebinkarahisar-Giresun Yolu’nun hizmete açılması ile birlikte Giresun’a haftada
5-6 vapur uğrayarak ticari eşya ve emtia alıp vermeye başladı.
Cumhuriyetin
ilk yıllarında “Giresun-Erimez Hanları-Gavur Hendeği-Sipahiler Köprüsü-Despot
Suyu-Kulakkaya-Süllü Köyü-İkisu-Tamdere-Asarcık-Tamzara ve Şebinkarahisar” güzergahında
ulaşıma açık olan Şebinkarahisar-Giresun Yolu sıkıntılı bir yoldu. Kış
aylarında kapanan yol, diğer aylarda heyelan, duvar ve köprü çökmesi nedeniyle
sık sık ulaşıma kapanıyordu. Her yıl 5-10 kişinin donarak öldüğü Eğribel’de,
Jandarma Cankurtaran Karakolu vardı ve bu karakolun da özellikle kış aylarında
yolcuların yol bulmasını sağlamak için çanı bulunmakta idi. 1926 yılında bir
otomobil Giresun’dan Şebinkarahisar’a kadar gelebilmiştir. Giresun’lu şair Can
Akengin’in beyanına göre, otomobil Şebinkarahisar’a ulaştığında bayramı andıran
bir karşılama yapılmıştır. Aynı yıl Haziran ayında da Giresun ve Şebinkarahisar
arasında seferler başlatılmıştı.
Şebinkarahisar-Giresun
Yolu’nun önemi Cumhuriyetin ilk yıllarında da yerel basın tarafından dile
getirilmişti. Bugünkü yerel basının ilgisizliğinin aksine, o tarihlerde Yeşil
Giresun Gazetesi’nde ve İzler Dergisi’nde, Şebinkarahisar-Giresun Yolu ile
ilgili birçok haber ve yazıya rastlamak mümkündü ve bu yolun önemi sık sık dile
getiriliyordu.
Bu
arada, 1912 yılında Şebinkarahisar-Giresun arasında dar bir demiryolu yapılıp
yapılamayacağı da incelenmiş ancak yapılamayacağı sonucuna ulaşılmıştı. Yine
1912 yılında Dereli üzerinden Şebinkarahisar’a ulaşması planlanan bir yolun da
yapımına başlanmış, ancak 1936 yılın da bu yolun yapımına hız verilmişti.
Bir
konuyu da anmakta fayda var. 1933 yılında vilayetliğin iadesi için kendisini
ziyaret eden Şebinkarahisar heyetinin, “Giresun ile aramızda yol yoktur. Yazın
birkaç ayında işleyen kervancılık döneminde kalan bir yoldur, perişan oluyoruz”
şeklindeki yakınmalarına karşı, , “ben o dağları deldireceğim, size mükemmel
yol açtıracağım” cevabını veren İsmet İnönü, 1935 yılında hazırladığı ve
Atatürk’e sunduğu “Kürt Raporu” adı verilen raporunda, “Bayburt, Kelkit, Şiran,
Alucra, Şebinkarahisar, Koyulhisar, Reşadiye, Niksar, Erbaa noktalarından geçen
uzunluğuna ve Karadeniz’den gelen bütün irtibat yolların değen bir güzergahın
tayini” önermişti. (2008)"
KAYNAKLAR :
1- Saygı Öztürk, İsmet Paşa’nın Kürt Raporu, İst, 2007
2- Yrd. Doç Dr. Selahattin Tozlu, “Giresun
Şehri’nin Kara ve Deniz Ulaşımı”
3- Yrd. Doç Dr. Sadık Sarısaman “Cumhuriyetin
İlk Yıllarında Giresun”
4- Dr. Nazım Elmas, “İzler’deki
Şebinkarahisar”
4- www.devletarsivleri..gov.tr
Bu konuda okunması tavsiye edilen yazılar
1- http://muratdursuntosun.wordpress.com/2012/12/26/uzun-bir-yol-hikayesi-ordu-giresun-karahisar-yolu/
Bu konuda okunması tavsiye edilen yazılar
1- http://muratdursuntosun.wordpress.com/2012/12/26/uzun-bir-yol-hikayesi-ordu-giresun-karahisar-yolu/
3- http://alucra.com/murat-tosun/3155-karahisar-i-sarki-ile-giresun-arasinda-insaa-olunacak-simenduferlokomotif-hatti-2-.html
4- http://muratdursuntosun.wordpress.com/2013/01/20/karahisar-ile-giresun-arasinda-insaasi-dusunulmus-simendufer-hatti-3/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder