ŞEBİNKARAHİSAR'IN
3500 YIL ÖNCEKİ ADI NE İDİ?
3500 yıl
önce Anadolu'da Asur Ticaret Kolonileri çağında ve sonrasında da 3300 yıl önce Hitit
Devleti/İmparatorluğu döneminde Şebinkarahisar'ın ve Şebinkarahisar'da yaşayan
halkın adı neydi?
Şebinkarahisar
tarihi anlatılırken/yazılırken, Hitiler döneminde Şebinkarahisar'ın Azzi-Hayaşa
ülkesinde olduğu, Kaşkaların yaşadığı belirtilmesine karşın, o dönemdeki adının
ne olabileceği yolunda bir bilgiye yer verilmiyor.
Hititlerden
önce Anadolu'da Assur'lulara ait ticaret kolonileri bulunuyordu.Yönetim
merkezleri bugünkü Kuzey Irak olan Assur'lu tüccarlar, Anadolu'da kurdukları 40
kadar koloni şehrinde Anadolu halkları ile ticaret yapıyor, Anadolu'dan
aldıkları madenleri Mezopotamya'ya götürüyor, oradan getirdikleri kumaş ve işlenmiş
eşyaları da Anadolu'da satıyorlardı. Assur
Ticaret Kolonileri Çağı’nda Anadolu’nun bilinen halkları Hattiler, Luwiler,
Hurriler ve Anadolu’ ya ticaret amacıyla gelen Assurlular’ dır.
Şebinkarahisar'daki
şap madeninin de o tarihlerde biliniyor olması gerekir ki, Assur metinlerinde
geçen bazı yer adlarının Şebinkarahisar'a ait olabileceği ifade ediliyor.
Örneğin Assur tabletlerinde okunan “Šarla memleketinde Šabua’lılar” ifadesi içinde
geçmekte olan " Šabu’a"nın veya ses bezeri olan " Šapa"nın, Şebinkarahisar'a "lokalize
edilebileceği" araştırmacılar tarafından belirtiliyor. Yine aynı şekilde
"Ura" isminin de Şebinkarahisar olabileceği söyleniyor.
200 yıl süren Assur Ticaret
Kolonileri Çağı'ndan sonra, Anadolu'ya dışarıdan geldiği kabul edilen Hitit'ler,
zamanla Anadolu'daki şehir devletlerini egemenlikleri altına alarak
imparatorluk boyutuna ulaşan bir devlet kurdular. Yaptıklarını ve yaşadıklarını
da toprak tabletlere çivi yazısı ile yazarak anlattılar. Arkeolojik kazılarda
bulunan bu tabletler okundu ve Hitit'lerin tarihini yazmakta önemli bir
kaynak olarak kullanıldı.
Hitit İmparatorlarından II. Murşili adı ile bilinen yaklaşık 3350
yıl önce ülkesini yöneten imparatorun yıllıklarında
Hitit ülkesinin doğusunda bulunan Azzi - Hayaşa yönünden Yukarı Ülke
şehirlerine gelen saldırılardan söz edilir. Azzi ve Hayaşa olarak verilen iki
ismin, tek bir kral tarafından yönetilen iki ayrı politik gücü mü yoksa iki
farklı coğrafi bölgeye yayılmış kabileler konfederasyonu şeklindeki tek bir
politik gücü mü ifade ettiği halen tartışılan bir konudur. Ancak Murşili’nin
10. ve 11. yıllarındaki olayları nakleden tabletlere göre Hititler daha çok
Azzi ülkesini muhatap alan ilişkiler içerisinde görülmektedir.
Azzi-Hayaşa Ülkesi'nin Giresun- Şebinkarahisar- Kemah'ın
doğusunda, özellikle de Kelkit-Çoruh Nehir Vadileri'nde bulunduğu, Kaşkaların ise Ordu'dan itibaren
batıya doğru Orta Karadeniz'de bulundukları, Kaşkalar ile Azzi'ler arasındaki sınırın Ordu'dan
başladığı kabul ediliyor.
Murşili II, tahta çıkışının 10.
yılında (olasılıkla M.Ö. 1335 yılında) Azzi-Hayaşa seferine çıkar. Sınır
bölgesinde bulunan Ingalava şehrinden hareketle Azzi- Hayaşa üzerine yürür.
Aripša ve Dukkamma dışındaki şehirler savaştan çekinirler. Aripša'lıların gece
baskınını engelleyen, Murşili II şehirlerini çok ağır şekilde yağmalatır. Bu
durum karşısında Dukkammalılar teslim olacaklarını, Hitit ordusuna gönüllü
katılacaklarını, ancak şehirlerinin yağmalanmamasını ister. Dukkammalılardan
3000 kişiyi Hattuşaş’a götürmek için ayıran Murşili II, şehrin yağmalanmasını önler. Murşili,
11. hükümdarlık yılında yine Azzi’ye karşı sefere çıkmaya hazırlanırken, "Halimanalı
Muttiş" adında bir elçi, Azzi Ülkesi’nin vasallık isteğini iletir. Bununla
beraber 1000 kadar sivil esirin de iadesi yapılınca, Murşili seferinden
vazgeçerek, Azzi’yi vasallığa kabul eder.
Burada adı geçen " Aripša "nın
Giresun, "Dukkamma"nın ise Şebinkarahisar olduğu genel kabul
görmektedir. Kimi yazarlarca
"Ura" ve "İngalava" isimleri de Şebinkarahisar ile
eşitlenmektedir.
Bazı yazarların Aripša ve
Dukkamma'nın Van Gölü civarında veya Erzincan'da kaybolmuş bir göl çevresinde aranması
tezlerine, Hititlerin Aripša için söyledikleri "denizin içindeki
şehir" tanımlamasının Giresun'a uyduğu, Dukamma'nın da Şebinkarahisar
olacağı, Hititlerin hiçbir zaman Van'a ve Erzincan'a ulaşamadıkları gerekçesi
ile karşı çıkılıyor. Bu arada Bayburt'lular "Dukamma"nın Bayburt
olduğunu ileri sürmekte iseler de, Hitit metinlerinde önce Aripša'nın, sonra da
Dukamma'nın alındığından bahsedildiğine göre Dukamma'nın Bayburt olması mümkün
görünmüyor. Dukkamma Bayburt olarak kabul edildiğinde Aripša'nın Gümüşhane veya
Trabzon olması gerekiyor ki, Gümüşhane'nin "denizin içindeki şehir"
tanımına uyması mümkün olmadığı gibi, Trabzon'un da Bayburt'a olan mesafesi
ortada.
Anlatılanlardan varılan sonuca göre,
bundan 3500 yıl önce, Şebinkarahisar'ın adı "Šabu’a/ Šapa" ve "Ura", 3300
yıl önce de "Dukkamma" veya "Ura"dır.
Halkı da "Azzi'li"dir.
Bir kısa bilgi daha, o dönemde
bugünkü Kelkit Çayı'na da " Kummešmaha "
Nehri denilmektedir.
KAYNAKÇA:
1- Eski Asurca Metinlerde Geçen
Coğrafya Adları, Remzi Kuzuoğlu, Doktora Tezi, Ankara 2007
2- Büyükardıç Kazısı, S. Yücel Şenyurt,
Ankara 2005
3- Hitit Döneminde Anadolu
Coğrafyası, Pınar Bülbül Yaman, Yüksek Lisans Tezi, Afyon 2006
4- II Murşili Dönemi, Metin Alpaslan,
Doktora Tezi, İstanbul 2006
5- Okçular/Berta Havzası ve
Çevresinde Tarihi ve Arkeolojik Araştırmalar, Sefa Yıldırım,
Doktora Tezi, Erzurum 2007,
6- Eski Çağda Çoruh Havzası, Veli
Ünsal, Doktora Tezi, Erzurum 2006,
7- ilkçağ
Tarihinde Tercan ve Yakın Çevresi, Özden
Özdemir, Yüksek Lisans
Tezi, İstanbul 2005
8- ArkeoAtlas, Sayı 3, 2004
:Sayfa sayısı belirtebilir misiniz ArkeoAtlas, Sayı 3, 2004
YanıtlaSil