23 Şubat 2013 Cumartesi

1915 Seferberlik Zamanı


                 ERMENİ AYAKLANMASINDA BİR DE DOLU YAĞMIŞTI
1915 Öncesinde Şebinkarahisar   (Kaynak 1915 Öncesinde Osmanlı İmparatorluğu'nda Ermeniler, Raymond H Kevorkıan-Paul B Paboudjıan)
                                                                           
             Bilindiği gibi, 29 Ekim 1914 günün Yavuz Savaş Gemisi'nin Rusya'nın Sivastopol ve Odessa limanlarını bombalaması ile Osmanlı İmparatorluğu fiilen 1. Dünya Savaşına girdi.
             Osmanlı İmparatorluğu, 2 Ağustos 1914 yılında seferberlik ve 11 Kasım 1914 günü de harp ilan ederek 1. Dünya Savaşı'nın resmen tarafı oldu.  Bundan sonra Osmanlı Ordusu, İmparator'luğun birçok yerinde geniş cephelerde savaşmaya başladı.
           O tarihte, Osmanlı Ordusu'nun, özellikle de Erzurum'da bulunan ve Rusya ile yıllarca savaşacak olan 3. Ordu'nun ana ikmal yolu, İstanbul-Bolu-İskilip-Amasya-Tokat-Şebinkarahisar güzergahını izleyen yoldu. Bu yol üzerinde köylerin sık oluşu askerin barınması ve lojistik noktaların oluşturulmasını kolaylaştırıyordu. Yol aynı zamanda, sahilden yapılacak saldırılara kolayca karşı koyabilme imkanı sağlıyordu. Savaşın başlangıcında Giresun'da bulunan 30. Tümen, Şebinkarahisar-Kelkit-Bayburt Yolu ile Erzurum'a nakledildi. Böyle olmasına rağmen, Şebinkarahisar, genel savaş alanı olmadığı gibi, 3. Ordu tarafından karargah olarak da kullanılmadı. 1 Kasım 1914 yılında Rusya ile başlayan savaşta başlangıçta Erzurum'da olan 3. Ordu Karargahı, Rusların ilerlemesi karşısında zaman içinde Erzincan'a, daha sonra Refahiye'ye  bilahare 1917 yılında Suşehri'ne nakledildi. 1914 Aralık ayında başlayıp 1915 Ocak ayında sonuçlanan Sarıkamış Bozgunu'nun da yaşandığı bu Osmanlı-Rus savaşı sırasında, Osmanlı Ordusu ayrıca Çanakkale'de, Irak'ta da savaşa başlamış ve  Van ve Bitlis ayaklanmalarından sonra Şebinkarahisar'daki Ermeniler de 5 Haziran 1915'de ayaklanmıştı. Savaş esnasında, Rus'ların Giresun-Şebinkarahisar  üzerinden muhtemel saldırısının önlenebilmesi için 9. Tümen 1916 Yılı'nın Mayıs ayında Şebinkarahisar'a gelmiş, Temmuz ayında da Şiran'a intikal ettirilmişti. 
                    Av. Polat Sabuncu'nun dedesi olan Habip Rıza Efendi'nin anlatımına göre, seferbelik ilan edilince, "halkta o kadar istek var idi ki sanki düğüne bayrama koşuşur gibi kayıt olmaya koşuyorlardı. Birinci kafile seferberlik ilanının üçüncü Çarşamba günü beşyüz kişi olarak yola çıkarıldı, cumartesi günü gönderilen ikinci kafile birinciden az değildi." Meşrutiyetle toplum hayatına giren eşitlik gereği  Ermeni ve Rum kökenlilerden de asker alınmaya, ordu ihtiyacı için esnaf ve tüccardan makbuz karşılığı eşya, kumaş ve zahire toplanmaya başlandı. Toplanan mallar, Alucra'ya kadar, Türk, Rum ve Ermeni'lerden, erkek, kadın, memur ve öğrenciler tarafından, sırtlarında,  hayvanlarla veya arabalarla taşındı. Ancak Ermeni'ler bir süre sonra "biz hayvan değiliz insanız yük taşımak hayvan işidir" diyerek  bu taşıma işinde görev almaya itiraz etmeye başladılar. Yine Habip Rıza Efendi'ye göre, "Ermeni’ler gayet çalışkan ve uyanık ve hemen cümlesi çoğu okur yazar ve siyasete Türklerden daha ziyade müdrik ve vakıf ve hükümetin idaresindeki noksansızlığı ve rabıtasızlığı hazım etmez ve her vakit fırsat buldukça yüzüne çarpmak isteyen ve yapmak istedikleri her şeyi güzel yapar ve sanatkar ve zengin" idiler. Bu nedenle de yönetim karşıtı, ayrılıkçı fikirlere sahiptiler.
             Savaşta Rusların sürekli ilerlemesi ile yaşadıkları yerleri terk edenler Şebinkarahisar'a gelmeye, Şebinkarahisarlı da ilçeyi terk etmeye, ilçeyi terk etmelerine izin verilmeyen bazı memurlar da kaçmaya  başladı. Bu nedenle ürün kaldırılamadı, pahalılık ve yokluk çekilmeye başlandı. Nüfus başına ölmeyecek kadar iaşe verilebildi. Şebinkarahisar'daki insan sayısının artması kıtlığı ve sefaleti de beraberinde getirdi. Öyle ki, ölen hayvanların leşleri dahi yenir olmuştu. Ülkede savaş, Şebinkarahisar'da sefalet ve kıtlık yaşanırken, 1915 yılının Haziran ayında 20 gün sürecek Ermeni ayaklanması meydana geldi. Daha önce 1893/1894 (1311) tarihinde de ayaklanma girişiminde bulunan Ermenilerin bu yeni ayaklanmasında,  gün dönümü fırtınasına denk gelen bir gün müthiş bir yağmur ve dolu yağdı, seller tarım ürünlerini yok etti. Dolu yığınları 24 saat kalkmadı.
1915'den Önce Şebinkarahisar (Kaynak Aram Haigaz The Fall of the Aerie)

               İsyanın başlamasından itibaren, bir bilgiye göre 3. veya 10. günü, diğer bilgiye göre ise 3. Perşembe günü ilçeyi yok eden yangın çıktı. O dönemde bitişik nizamda inşa edilen taraçalı evlerin hepsi birbirleri ile bağlantılı olup, kimi evlerin taraçaları daha yüksekte bulunan evler için sokak işlevi görmekteydi. Yer darlığı, Ermenilerin "Kopeli" adını verdikleri şimdiki Hastane'nin kuzey doğusunda yeni bir mahalle kurulmasına neden olmuştu. "Bahçeli Semt" olarak anılan "Kopeli" (Bugün Küpeli Semti) zamanla zengin ailelerin konutlarının yer aldığı önemli bir yerleşim bölgesine dönüştü. Yangında, ilk olarak bu semtte bulunan Menzilcizadelerin konağının karşısındaki Nazarit’in evi, daha sonra Erzincanlıoğlu Hampasyun’un  evi yandı ve yangın kısa sürede şehre yayıldı. Yangında Şebinkarahisar'ı 3-4 yıl idare edebilecek Ermenilere ait zahire de yandı.Ruslar ile savaşan 3. Ordu tarafından ayaklanmadan önce yapılan yapılan bir değerlendirmede, başlıca ihtilâl merkezlerinin, “Van, Bitlis, Erzurum, Karahisar (Şebinkarahisar) ve ikinci derecede olmak üzere Sivas, Kayseri ve Diyarbakır’ın” olduğu bildirilmişti.
              Yine o tarihlerde ülke genelinde kolera salgını ve yoğun bir kış yaşanmıştı.
1915 Öncesinde Şebinkarahisar   (Kaynak: 1915 Öncesinde Osmanlı İmparatorluğu'nda Ermeniler, Raymond H Kevorkıan-Paul B Paboudjıan)


KAYNAKÇA
1- Habip Rıza Efendi Aile Tarihçesi, 1933
2- Fevzi Çakmak, Büyük Harp'te Şark Cephesi Harekatı, İş Bankası Yay. 2011
3- Arşiv Belgeleri İle Ermeni Faaliyetleri, Genel Kurmay Başkanlığı, Ankara, 2005
4- 1915 Öncesinde Osmanlı İmparatorluğu'nda Ermeniler, Raymond H Kevorkıan-Paul B Paboudjıan,
    Aras Yay. İstanbul 2012 

Bu yazı, aynı zamanda  Yeni Şebinkarahisar Gazetesi'in 04.12.2012 tarihli sayısında yayınlanmıştır

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder