ŞEBİNKARAHİSAR’IN “VİLAYETLERİ”
Şebinkarahisar
tarih boyunca, değişik vilayetlere bağlandı. Türkiye Cumhuriyeti dışında her
dönemde de önemli bir merkez oldu.
Hititler
döneminde (İÖ 1900-1200) Anadolu Konfedarasyonu içinde yer alan
Şebinkarahisar’ın vergileri Amasya (Amasit) üzerinden Hitit’lerin başkenti olan
Boğazköy’e gitmekteydi
Şebinkarahisar,
Pers Satraplığı (İÖ 533-333), Pontus Krallığı (İÖ 301-26) ve Roma İmparatorluğu
dönemlerinde, Amasya Vilayeti’ne bağlı olarak imparatorlukların idari taksimatı
içinde yerini aldı.. İS 395 yılında Roma İmpartoluğu’nda “Armenyak” adı verilen
Amasya Vilayeti’ne bağlı 11 kentten birisi Şebinkarahisar
(Colonia) idi.
Bizans
İmparatorluğu da bu idari yapıyı başlangıçta devam ettirdi. Zaman zaman idari
örgütlenmede değişiklikler yapıldı ve buna bağlı olarak Koloneia’nın bağlılığı
değişti. 10. Yüzyılda yapılan değişiklikte Şebinkarahisar, Koloneia Theması
olarak yeniden örgütlendi ayrı bir
thema/askeri valilik haline getirildi.
Koloneia
şehri, Bizans döneminde imparatorluğun kuzey kısmındaki kalelerin en önemlisi
ve Koloneia Theması’nın en önemli şehri niteliğini kazandı. Themanın valisi
kral naibinin bütün iktidarını yürütmekteydi. Egemenlik alanı içinde kendisini
bizzat seçerek tayin eden İmparatoru temsil ediyordu.
Şelçukluların
Anadolu’yu fethine denk gelen zamanlarda, Koloneia theması (Şebinkarahisar),
Gümüşhane, Ordu ve Giresun çevresini kapsıyordu.
MS 950'de Bizans İmparatorluğunu İdari Bölünüşü (Thema'lar) (Kaynak wikipedia) |
Selçuklular
Bizans İmparatorluğunun idari bölünüşünü ve yapısını korudular. Selçuklu
ülkesindeki 42 idari birimden birisi de “Karahisar-ı Kögoniye” idi ve vilayet
olarak örgütlenmişti. Vilayetin üzerinde ise “Subaşılık” örgütlenmesi vardı.
Vilayet, Subaşılığın alt birimi olarak varlığını ve etkisini Osmanlılarda 15.
yy sonlarına kadar devam ettirdi.
Anadolu
Selçukluları 13. yy’da birlik kurduklarında Anadolu’yu 30 eyalete ayırdı. Bu
eyaletlerin birisi de Keygune (Şebinkarahisar) idi.
Anadolu
Selçuklularının dağılmasından sonra ise Şebinkarahisar’da bulunan beyler
egemenliklerini ilan etmiş iseler de etkili olamadılar ve Şebinkarahisar
sürekli olarak diğer beylikler/devletler arasında el değiştirdi
Osmanlı
İmparatorluğu döneminde ise, Şebinkarahisar Osmanlı İmparatorluğu topraklarına
katıldığı 1473 yılından 1515 yılına kadar Amasya vilayetine bağlı kaldı.
Fatih Sultan Mehmet, Karahisar-ı
Şarki’yi aldığında, kasaba bir grup gayrimüslim ve kalesinde Müslüman
askerlerin yaşadığı yerdi. 1485 tarihli tahrir defterine göre, Emlak, Kösi,
Alucara ve Tuzeri, Mentefle, Güdül, Gavezit, Gezenger,Mindavel, Kovana, Serin,
Menkufe, Eliği, Suşehri ve Akşehirabad, Karahisar-ı Şarki’ye bağlı nahiyelerdir.
1514 sonbaharında
Yavuz Sultan Selim’in kanunu ile önce Bayburt ve birkaç hafta sonra Karahisar-ı
Şarki, sancağı kuruldu. Her iki sancak da Emir-i Ahur Bıyıklı Mehmet Bey’e
verildi.
Karahisar’ı
Şarki Sancağı, 1515 yılında yeni kurulan Erzincan eyaletine bağlandı.
Osmanlı
Devleti’nin ilk yüzyılında genelde bütün Anadolu toprakları, özelde ise Amasya,
Tokat ve Sivas bölgeleri için Rum tabiri kullanıldı. 1413 yılında Anadolu ve
Rumeli Beylerbeyliği’nin yanı sıra üçüncü bir idarî birim olarak Rum
Beylerbeyliği kuruldu. İlk zamanlarda Tokat, Sivas ve Amasya bölgelerinin
birleşmesinden meydana gelen Rum Eyaleti’ne II. Murad’ın son zamanlarında Canik
ve Çorum, daha sonra da Karahisar-ı Şarkî bölgesi katıldı. 1413-1520 yılları
arasında Rum Eyaleti’nin merkezi, bazen Şehzade Sancağı Amasya, bazen de Tokat
oldu. 1520 yılında eyalet merkezi Sivas’a taşındı ve bu tarihten itibaren Rum
beylerbeyleri Sivas’ta oturmaya başladılar.
Fatma Acun’a göre, fetih yıllarının ardından geçen
uzun süre sonunda, XVI. yüzyılın ilk yarısında (1520-1523) bölgede, klâsik
Osmanlı idare düzeni olan kaza sisteminin kurulduğu görülmektedir. İlgili
tahrirde bölge, "Kazâ'-ı Karahisar-ı Şarkî" başlığı altında
kaydedilmiştir. "Hâshâ'-i Mirlivâ-i Karahisar-ı Şarkî" kaydı da,
bölgenin tamamının "livâ" olarak düzenlendiğini göstermektedir. Bu
dönemde bölge halen Rum Eyaleti'ne bağlı bulunmaktadır. Bu dönemdeki
Karahisar-ı Şarki, “idarî-askerî
şehir”dir.
1534
yılında, Karahisar-ı Şarki, merkezi Sivas olan Rum Eyaleti’ne (Beğlerbeğliğine)
bağlı idi.
Kanuni
Sultan Süleyman, onarılıp imar edilmesi
için altmış yıldan beri harap ve boşalmış durumda olan Erzurum’u eyalet
haline getirdi ve kendisine teslim olan Safavilerin İsfahan beylerbeyi
Dulkadirli Şahruhoğlu Mehmet Bey’i Erzurum Valisi yaptı.
Karahisar-ı
Şarki 1535 yılında Kanuni’nin emri ile kurulan Erzurum Eyaletine
(Beğlerbeyliğine) bağlanan sancaklardan birisi oldu. Bu tarihte Ordu dahi
Karahisar-ı Şarki’ye bağlı idi.
Tapu Kadastro Genel
Müdürlüğünde bulunan Tahrir defterlerine göre, bu tarihlerde “Nefs-i Karahisar
namı diğeri Köğoniye”nin (Karahisar-ı Şarki’nin) nahiyeleri şunlardır: Şiryan,
Mantaval, Elbeği, Alucra ve Kavata ve Kevase, Melense, gevezid, Emlak,
Akşehir-abad, Su-şehri, Koylu-hisar, Hasan-keriş, Aşlu, Firuz, Nayiblu,
Sisorta, Şahne-çemeni, Bayramlu (Ordu), Bolaman, Çamaş, Ehtiyar, Bucak,
Satılmış, ulu-beğ, Ali Bağ-ece, Şayiblü, Bedirlü, Fermude, Kabsil, Şemseddin,
Ebül-hayr, Bozat, Elmalu, Kızık, İskefsir (Reşadiye), Milas (Mesudiye) ve
Habsamana (Gölköy).
Karahisar-ı Şarki,
1538 yılında, Saruhan Valisi Mustafa’nın Amasya Valiliğine gönderilmesinden
sonra Sivas’tan ayrılarak ayrı bir vilayet haline getirilen Amasya’ya bağlandı.
1548 yılında da Ordu, Karahisar-ı Şarki’ye bağlı idi.
1553
tarihine kadar Amasya vilayetine bağlı kalan Şebinkarahisar, 1553 tarihinde
Amasya vilayetinden alınarak Erzurum'a bağlandı. 1831 yılında Erzurum
Eyaleti’nin sancaklarından birisi de Karahisar-ı Şarki idi.
1846 ve 1860 tarihli Devlet Salnamelerine göre
Karahisar-ı Şarki Sancağı Trabzon’a bağlıdır ve Ordu ile Giresun da Karahisar-ı
Şarki’nin kazasıdır.
1857
tarihli Devlet Salnamesine göre, “Eyalet-i Trabzon”a bağlı “Liva-ı Karahisar-ı
Şarki”nin kazaları ise şunlardır. Karahisar-ı Şabin, Nevahi-i Yakacık ve
Akşehir-abad ve Tamzara, Nahiye-i Suşehri, Koylıhisar, İskefsir, Milas, Sisorta
mea Naiblu, Ulucra mea Manzaval, Ma’dini Erbaa, Kırık
1865
yılında Şebinkarahisar Trabzon'dan alınarak 1854 yılındaki düzenleme ile
kurulan Sivas'a bağlandı.
1867 Sivas Vilayet Salnamesi’ne göre, Karahisar-ı Şarki sancağı, Sivas Vilayeti’ne bağlıdır. 1877 tarihli Devlet Salnamesine göre de Giresun, Karahisar-ı Şarki’nin bir kazası olarak Sivas Vilayetinin bir kazasıdır.
1867 Sivas Vilayet Salnamesi’ne göre, Karahisar-ı Şarki sancağı, Sivas Vilayeti’ne bağlıdır. 1877 tarihli Devlet Salnamesine göre de Giresun, Karahisar-ı Şarki’nin bir kazası olarak Sivas Vilayetinin bir kazasıdır.
KAYNAKLAR :1- Büyük Türkiye Tarihi, Yılmaz Öztuna,
İstanbul 1983
2- Yurt Ansiklopedisi, İstanbul 1982
3- Anadolu’nun Tarihi Coğrafyasına Giriş,
Prof. Dr. Tuncer Baykara,
Ankara 1988
Ankara 1988
4- Osmanlıların Kafkas Ellerini Fethi, M.
Fahrettin Kırzıoğlu, Ankara 1976
5- Trabzon Tarihi, Mahmut Goloğlu, Ankara 1975
6- İlk Müslüman Türk Devletleri, M. Çağatay
Uluçay, İstanbul 1977
7- Şebinkarahisar, Ali Özdemir-Hasan Özhan,
1983
8- Osmanlı Döneminde Anadolu Şehirlerinin
Gelişmesinde Devletin Rolü:
Karahisar Örneği, Fatma Acun, Belleten, Cilt: LXV, Sayı: 242, Nisan
2001
Karahisar Örneği, Fatma Acun, Belleten, Cilt: LXV, Sayı: 242, Nisan
2001
9- Tokat Voyvodalığı (1774-1842) , Yrd. Doç.
Dr. Mehmet Beşirli,
Belleten, Cilt LXIX, Nisan 2005, Sayı 254
Bu yazı 2009 yılı içinde Yeni Şebinkarahisar Gazetesi'nde yayınlanmıştır.
Belleten, Cilt LXIX, Nisan 2005, Sayı 254
Bu yazı 2009 yılı içinde Yeni Şebinkarahisar Gazetesi'nde yayınlanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder