11 Ekim 2024 Cuma

 

100.YILINDA MUSTAFA KEMAL’İN ŞEBİNKARAHİSAR’A GELİŞİ VE BİR FOTOĞRAFIN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ

   Giriş             

Mustafa Kemal, Cumhuriyet ilan edildikten yaklaşık on ay sonra, 29 Ağustos - 18 Ekim 1924 tarihleri arasında elli günlük bir yurt gezisine çıkmıştır. Genel itibariyle bakıldığında, bu gezinin birinci amacı daha ilk yılını doldurmayan Cumhuriyetin benimsenip kökleşmesini sağlamak, ikincisi de eşi Latife Hanım’ın şahsında kadınlar için yeni bir örnek oluşturmaktır (Balcı, 1996). Latife Hanım’ın bu gezide bulunması, gezinin en önemli özelliği olarak değerlendirilmektedir (Onat, 1984).           

Mustafa Kemal Atatürk, Kurtuluş Savaşı koşullarında ve özellikle savaşı kazandıktan sonra yurt gezilerine önem vermiş, bu gezilerinde, siyasal, toplumsal, askeri, kültürel, ekonomik alanlardaki durum tespiti ile alınması gereken önlemleri incelemiştir. Asker-sivil çeşitli uzmanlarla gerçekleştirmiş olduğu bu geziler, her yörenin olduğu kadar aynı zamanda ülkenin sorunlarını aşmaya yönelik olmuştur (Gül, 2006). Önemli mesajlarını ve görüşlerinin bir kısmını bu gezilerde dile getirmiştir. 

Cumhuriyet rejimine geçilmesinden sonra 1924 yılında Hilafet ile Şeriat ve Vakıflar Nezareti kaldırılmış, Tevhid-i Tedrisat Kanunu ve yeni bir Anayasa kabul edilmiştir. Bu önemli atılımlar, parlamentoda tartışmalara neden olmuş, Kâzım KarabekirRauf (Orbay) BeyAli Fuat (Cebesoy) Bey,  Refet (Bele) Bey öncülüğünde yeni muhalif bir oluşumun, Mustafa Kemal 'nın hem parti üyesi hem de cumhurbaşkanı olmasına, partili cumhurbaşkanlığına karşı olan tarafsız cumhurbaşkanlığını savunan Terakkiperver Cumhuriyet Fırkasının hazırlıkları ortaya çıkmaya başlamıştır. Aynı zamanda Musul Sorunu varlığını korumaktadır. Mustafa Kemal, böyle bir ortamda ve bu gezide Şebinkarahisar’a gelmiştir. Nitekim güneydoğu sınırındaki durumun ciddileşmesi üzerine, Mustafa Kemal, Şebinkarahisar’dan ayrıldıktan sonra 12 Ekim günü Suşehri’nden çektiği telgraf ile TBMM’ni toplantıya çağırmıştır (Onat, 1984).             

Trabzon ve Samsun’da yaptığı konuşmalara bakıldığında, Mustafa Kemal’in 1924 yılındaki bu uzun gezisinin bir amacının da, muhalif girişimlere ilişkin görüşlerini dile getirmek ve baş gösteren tartışma ve eleştirilere cevap vermek ve toplumu aydınlatmak olarak kabul edilebilir (Kuyaş, 2004). Gezi, 29 Ağustos 1924 günü Dumlupınar’da başlamış, devamında on gün Bursa’da ve akabinde Hamidiye Gemisi ile Karadeniz’de devam etmiştir. Mustafa Kemal 16 Eylül’de Trabzon’da iken 13 Eylül 1924 günü Erzurum’da deprem olduğunu öğrenmiştir. Buradan çektiği telgraf ile Erzurum Belediye Başkanlığına ve Erzurum Valiliğine “Bütün Karadeniz ve Akdeniz kıyılarında sürdürmek üzere başladığım geziyi, bu elim vaziyet karşısında yarıda bırakmak kararını verdim. Trabzon-Erzurum yolunun durumu ve Trabzon’da yararlanılabilecek otomobil bulunmaması dolaysısıyla bu yolla hemen hareket olanaksız görülmüştür. Gerekli taşıtları bularak diğer yönden” yola çıkacaklarını bildirmiştir (Onat, 1984).           

Mustafa Kemal, hükümetten araç temin edilerek Samsun’a gönderilmesini istemiş, araçlar gelene kadar da gezi programını sürdürmüş, Rize, Giresun, Ordu’yu ziyaret etmiş, törenlere katılmış ve bilahare Samsun’a ulaşmış ve 24 Eylül’de Samsun’dan ayrılmıştır. 29 Eylül 1924 akşam saat altıda hafif yağmurlu bir havada Suşehri’ne varmıştır. Geçiş yolu üzerindeki il ve ilçeler Mustafa Kemal’i davet eden telgraflar ve delegeler göndererek saygı gösterisinde bulunmuşlar, Koyulhisar ve Şebinkarahisar’dan özel olarak gönderilen heyetler Suşehri’nde Mustafa Kemal’in gelmesini beklemişlerdir (Onat 1984).

Gezinin her bölümünde Mustafa Kemal’in beraberinde farklı kişiler olmakla birlikte genel olarak, kendisine eşi Latife Hanım, Bozok Milletvekili Salih Bozok, İstanbul Milletvekili Hamdullah Suphi, Gaziantep Milletvekili Ali Kılıç, Rize Milletvekili Rauf Benli, Genel Sekreter Tevfik Bıyıklıoğlu, Muhafız Birliği Komutanı İsmail Hakkı Tekçe, Başyaver Rusuhi ve birkaç kişi daha eşlik etmiştir (Aydın ve Ergün, 2018). Ayrıca, Salih Bozok’un eşi Pakize Hanım ile Fuat Bulca’nın eşi Sabiha Hanım da geziye katılanlar arasında bulunmaktadır (Atnur, 2006)           

29 Eylül Günü Suşehri’ne ulaşan Mustafa Kemal’i Şebinkarahisar’a, Milletvekili Ali Sururi başkanlığındaki heyet davet etmiştir. Heyet ile bir süre görüşen Mustafa Kemal, dönüşte Şebinkarahisar’a uğramayı kabul etmiştir (Özdemir ve Özhan, 1983). Gezi boyunca il ve ilçelerden yapılan davetlere icabet etmeyen Mustafa Kemal’in, gezi güzergahı üzerinde bulunmayan Şebinkarahisar’a gelmeyi kabul etmesi ve bir gece kalması da dikkat çekicidir. 

Bu çalışmada, internette yer alan bir fotoğraftan hareket ile Atatürk’ün Şebinkarahisar’a gelişi, 100. yılında geniş bir bakış açısıyla ele alınmıştır. İlçenin o tarihte kullanılan Karahisar’ı Şarki ve Şarkikarahisar isimleri döneme uygun ve kaynaklarda kullanıldığı şekilde yazıda kullanılacak, genel olarak da Şebinkarahisar ismine yer verilecektir. Atatürk’ün adından da o dönemde kullanılan şekli ile Mustafa Kemal olarak söz edilecektir.

 Mustafa Kemal Şarkikarahisar’da 

11 Ekim 1924 sabahı Erzincan’dan hareket ve akşam geç vakit Şebinkarahisar’a varılmıştır (Onat, 1984). Vali Abdurrahman Bey ile Belediye Başkanı Binbaşızade Ali Rıza Bey, Mustafa Kemal’i Suşehri’nde karşılamışlardır (Giresun Valiliği, 1973). 11 Ekim’de Mustafa Kemal’in ziyaretinden haberdar olan ilçe halkı, uzun süre Suşehri Yolu’nda Mustafa Kemal’in gelişini beklemiştir (Özdemir ve Özhan, 1983). Mustafa Kemal gece saat 21.00’de ilçeye ulaştığında, kaleden top atışı ile selamlanmış, kalede ve sokaklarda aydınlatma yapılarak şenlik yapılmış meşalelerle şehir gündüze döndürülmüştür. (Özdemir ve Özhan, 1983; Unat, 1984). Karşılamada, Karahisar’ı Şarki Vilayeti Beş sınıflı Kız Mektebi öğrencisi 11 yaşındaki Mürüvvet Hanım Mustafa Kemal’e çiçek sunmuştur. Mürüvvet Hanım, 1957- 1960 yılları arasında Giresun Milletvekili olan Mustafa Hemiş’in kız kardeşidir (Çalık, 2016). 

Mustafa Kemal, 11-12 Ekim gecesi, Çakmakçı Mustafa Ertem’in, bugün Atatürk Evi ve Müzesi olan, evinde misafir edilmiştir. Mustafa Kemal, dinlendikten sonra ilk olarak Vali Bey’i çağırtarak, muhacirinin diğer deyim ile mübadillerin durumunu sormuş ve bilgi almıştır (Çalık, 2021). Daha sonra, yemek esnasında, sofrada hazır bulunan Belediye Başkanı Ali Rıza Bey’e hitaben “Reis bey, Türk Ocağı şöyledir, Türk Ocağı böyledir der dururuz, Türk Ocağı nedir?” diye sormuş, Ali Rıza Bey’den “Gazi paşa oğlumuz, Türk Ocağı denilen ocak, muazzam bir mabettir. O’nun ocağında yanan ateşin alevi yükselir yükselir ondan hasıl olan kıvılcım dünyayı yakar” cevabını almıştır. Bu cevabı beğenen Mustafa Kemal, yerinden kalkarak Ali Rıza Bey’in elini öpmüş ve “Belediye Reisi pederin şerefine” diyerek kadeh kaldırmıştır (Özdemir ve Özhan, 1983).           

Mustafa Kemal’in misafir edildiği evin sahiplerinden Belkıs Çağatay’ın Yeni Şebinkarahisar Gazetesi'nin 13 Ekim 1981 günlü sayısında yayınlanan mektubunda o günü şöyle anlatılmıştır. "Atamız şehrin davetini kabul ederek geldiği zaman eski bir Belediye Reisi olan dayım Mehmet Emin Ertem evin oğlu olarak, babam Halit Bilecen de (o zaman Askerlik Şubesi Mülhakı) evin damadı olarak Mustafa Kemal’in hizmetinde bulunmuşlardır.  İkinci katta sofa olan kısımda ziyafet masası kurulmuştur.  Sofraya dedem Mustafa Çakmakçı (Ertem) da oturtulmuştur. Anneannem Bedriye Hanım ve annem Hatice Bilecen (Şebinkarahisar'ın ilk kadın Belediye Meclis Üyesi) alt kattan sofaya çıkan merdivenin başında konuşmaları dinlemişlerdir. Sofaya açılan geniş odada tek yatak hazırlanmıştır. Yaverlerinden Cevat Abbas Bey kendi yatağını bu odanın önüne serdirerek günlük kıyafetleri ile yatmıştır. Beraberinde bulunan diğerleri selamlık dediğimiz (eski) Hastane tarafındaki odada yatmışlardır. Onlar gittikten sonra Atamızın yattıkları odaya girdiklerinde sanki hiç yatılmamış gibi her şeyin yerli yerinde ve muntazam olduğunu görüp şaşırmışlar" (Çalık, 2017). Belkıs Çağatay 11 Kasım 1980 günlü Yeni Şebinkarahisar Gazetesi’nde yayınlanan diğer bir mektubunda da Atatürk'ün ön cepheye bakan ve Sabuncuların bahçeye (bugünkü İş Bankası Şubesi’nin olduğu yer) doğru köşedeki büyük salonda ağırlandığını belirtmektedir (URL 1). 

Mustafa Kemal 12 Ekim günü, Belediyeyi, Valiliği, Halk Fırkasını, Alay Komutanlığını, Ortaokulu ve Türk Ocağını ziyaret etmiştir. Türk Ocağı ziyareti sırasında gençler ocağı yeni açtıkları için eksikleri olduğunu söyleyip, özür dilemişlerdir. Mustafa Kemal, burada kendisini dinleyen hem ocaklı gençlere hem de vatandaşlara hitaben şu konuşmayı yapmıştır. “Ben bu güzel şehri çok beğendim. Bu sevgimin bir nişanesi olarak Karahisar-ı Şarki (Şarkikarahisar) olan şehrin adının Şebinkarahisar olarak tashihini teklif ediyorum. Şabı başta olmak üzere fatihlerin otağ kurduğu bu toprakların içinde daha neler varsa ele alınmalı ve tarihen olduğu kadar iktisaden de bu şehri ileri götürmek vazifemiz olmalıdır. Sürekli yangınlar görmüşsünüz, memleketiniz bir harabeye dönmüş, fakat esef etmeyin. Şu tek gözlü, mütevazi ocağınızda derin bir samimiyet, geniş ve anlayışlı bir kültür buldum. Kalkınacaksınız, mesut
olacaksınız. Türk ocakları modern dekorlarla ölçülmez. Türkün bu şan ocakları sönmez alevlerle ilelebet tütecektir ve bu harabeler bir gün birer mamureler haline gelecektir”. Türk Ocağı Defterine de şunları yazmıştır. “Türk Ocağı, Türkün has ocağı, varlık ve birlik ocağı, yüksek alevlerle tütsün, muhitine nurlar saçsın, yaşasın ve yaşatsın” (Özdemir ve Özhan, 1983; Giresun Valiliği, 1973).
           

Lise Müdürü Ömer Lütfi Bey okuluna davet etmiş ise de, Mustafa Kemal teşekkür ederek yolun uzaklığından dolayı gelemeyeceği cevabını vermiştir. Mustafa Kemal bu arada Şarkikarahisar'da iken yapımına başlanıldığını haber aldığı Sivas-Ankara demiryolu dolayısıyla Başbakan İsmet Paşa'ya bir tebrik telgrafı göndermiştir (Sarısaman, 1997).

Saat 15.30 sıralarında otomobilinin yanına gelen Mustafa Kemal, burada Karahisar'ın coğrafî öneminden ve güzelliklerinden bahsetmiş, Şarkikarahisarlıların devlete olan bağlılıklarından ve misafirperverliklerinden duyduğu memnuniyeti dile getirmiştir. Mustafa Kemal mümkün olduğu kadar daha fazla kişi ile vedalaşmaya çalışmıştır. İskân memuru Zeki Bey muhacirler adına Mustafa Kemal’in elini öpmüştür. Şebinkarahisar'ı ve halkını çok sevdiğini ifade eden Gazi ilk fırsatta yeniden Karahisar'a geleceği sözünü vererek Sivas'a gitmek üzere şehirden ayrılmış, tören yapılmaması için yapılan uyarıya rağmen, bütün halk tarafından “yaşa” dilekleri ve gözyaşları ile yola çıkmıştır (Onat, 1984; Sarısaman, 1997).           

Mustafa Kemal Şarkikarahisar'dan ayrıldıktan kısa bir süre sonra iki yanında birer bayrak asılı olan Katırcıoğlu Çeşmesi önünde bir ihtiyar tarafından otomobili durdurulmuştur. Bu kişi kendisini Tamzara İmamı İsmail Kâzım diye tanıttıktan sonra "Paşam, iki dileğim vardır. Bunlardan biri sizi yakından görmek, konuşmak, ayak bastığınız yerden bir avuç toprak almak ve sizi dua ile selâmetlemekti. Hamdolsun muradıma erdim, ikinci dileğim geçimimle ilgilidir. Bu güne kadar fahri olarak imamlık yaptım. Artık yaşlandım. Tamzara Camii'ne bir maaş bağlanırsa kendimi tamamen camie vermek istiyorum" demiştir. İsmail Kâzım Efendi Latife Hanımın nerede olduğunu sorunca Gazi "Onu Suşehri'nde bıraktık hocam, iyi duygularınıza teşekkür ederim. Sizi unutmayacağım. Her zaman duanızı beklerim" cevabını vermiştir. Mustafa Kemal Paşa İsmail Hoca'nın yanından ayrılırken kendisine bir demet para vermek istemiştir. Hoca almamak için direnmiş ise de de ısrar üzerine kabul etmek zorunda kalmıştır (Sarısaman, 1997; Özdemir ve Özhan, 1983; Giresun Valiliği, 1973).

Şarkikarahisar Türk Ocağı 

Görüldüğü üzere, Mustafa Kemal, Şarkikarahisar’da, ilk olarak mübadillerin diğer adı ile muhacirlerin durumunu sormuş, Türk Ocağı üzerinde durmuş, Türk Ocağında yaptığı konuşmada ilçenin adının değiştirilmesini teklif etmiştir. 

Lozan’da 30 Ocak 1923 tarihinde, Türkiye ile Yunanistan arasında imzalanan Türk-Yunan Nüfus Mübadelesine İlişkin Sözleşme ve Protokol” ile İstanbul dışında oturan Türkiye topraklarında yerleşmiş Rum-Ortodoks Türk vatandaşları ile Batı Trakya dışında Yunanistan topraklarında meskûn Müslüman Yunan vatandaşlarının 1 Mayıs 1923’ten itibaren karşılıklı ve zorunlu olarak değişimi öngörülmüştür (Balcı, 2008). Bu anlaşma çerçevesinde, Haziran 1924 itibariyle Karahisar-ı Şarki Vilayeti’ne 4.625 mübadil sevk edilmiş ve bu rakam Ağustos 1924 tarihinde 8.788'e ulaşmıştır (URL 2; Balcı, 2008). Mustafa Kemal, bu gezisinde her gittiği yerde mübadillerin durumu ile yakından ilgilenmiştir. Şarkikarahisar’da da ilk sorduğu soru da mübadillerin durumu olmuştur. 

Mustafa Kemal, gittiği yerlerde resmi kurumları, oradaki özel kurum ve dernekleri ve Halk Fırkası şubeleri yanında özellikle de Türk Ocağı şubelerini de ziyaret etmiş, Türk Ocağına önem verdiğini göstermiştir.            

25 Mart 1912 tarihinde kurulan ve Milli Mücadelede faaliyetleri azalan Türk Ocağı, Mustafa Kemal’in isteği ile 29 Aralık 1922’de yeniden canlanmış, CHP ile birleştirilerek kapatıldığı 24 Mart 1931 tarihine kadar, eğitim, kültür, sanat çalışmaları ve halk eğitimine yönelik faaliyetler gerçekleştirmiştir. Mustafa Kemal, Türk Ocaklarını Cumhuriyet rejimine bağlı, çağdaş ve gerçekçi bir kültür milliyetçiliğinin işlendiği ve bunun yayılması için çalışan kuruluşlar haline getirmeye çalışmış, Cumhuriyetin ilk ve zor yıllarında Türk Ocakları ve ocaklılar ile bağını hiç koparmamıştır. Cumhuriyetin ilanından önce ve sonra çıkmış olduğu yurt gezilerinde özellikle Türk Ocaklarını ziyaret etmiş, yeni Türk devleti ve milleti açısından birçok önemli konuşmayı buralarda yapmış, ocakların şeref defterlerine onurlandırıcı yazılar yazmıştır.

Başlangıçta siyasi faaliyette bulunmayan Ocak mensupları, zaman içerisinde siyasetle ilgilenmeye başlamışlar ve bazı Ocak’lar iç politikada Mustafa Kemal karşıtı olan eski İttihatçıların toplandığı bir merkez haline gelmiş, bu da yeniden hesap sorma ve Cumhuriyetin geleceği açısından yeni bir tehdit olarak değerlendirilmiştir (Kodal, 2014).

Mustafa Kemal’in Şebinkarahisar Türk Ocağı’nı ziyareti ve Ocak’ta söylediği sözler ve anı defterine yazdığı yazı bu çerçevede değerlendirilmelidir.

Şarkikarahisar (Şebinkarahisar) Türk Ocağı 1924 yılında açılmıştır. Mustafa Kemal’in ziyaretinde yetersizlikten bahsedilen Şarkikarahisar Türk Ocağı farklı alanlarda gerçekleştirdiği çok sayıda faaliyetle birlikte Şebinkarahisar vilayetinin sosyo-kültürel gelişimine 1924-1930 yılları arasında önemli katkılar sunmuştur. Ocak müzik alanında; ud, cümbüş, def, kaşık, kanun, darbuka gibi farklı alanlarda kurslar açmış ve bu kurslarda yetişen kişiler Şebinkarahisar’a müzik anlamında önemli hizmetler sunmuşlardır. Şebinkarahisar Türk Ocağı’nın sanatsal faaliyetlerinden bir diğerinin de tiyatro faaliyetleri olduğu görülmektedir. Yurt genelinde henüz kadınlar sosyal hayatın içine çok fazla girememişken Şebinkarahisar Türk Ocağı’nda kadınlar çeşitli oyunlarda sahnede görev almışlardır. Şebinkarahisar Ocağı spor faaliyetlerinde de geri kalmamış güreş, cirit, at yarışı gibi alanlarda faaliyetler geçekleştirmiştir. Öyle ki 1926 yılında Şebinkarahisar Türk Ocağı’na ağırlıklı olarak muallimler ve genç kitle gitmektedir ve burada kültür-edebiyat alanında çalışmalar yürütülmektedir. Ayrıca Şebinkarahisar Türk Ocağı’nın önemli kültürel faaliyetlerinden biri de ünlü Türkçü şairlerden Şebinkarahisar mebusu Mehmet Emin (Yurdakul) Bey’in de katıldığı konferans faaliyetleridir. Şebinkarahisar Türk Ocağı’nın 1927 yılı bütçesi 2000 lira, 1928 yılı bütçesi ise 2677 liradır. Kapatıldığında Şebinkarahisar Türk Ocağı’nın kendi mülkiyetine ait bir binanın bulunmadığı belirtilmektedir (Çakmak, 2019).

Mustafa Kemal’in şehre gelişinde ve çok iyi bilinen fotoğrafta Belediye Caddesinde bulunan tak, Şarkikarahisar Türk Ocağı tarafından hazırlanmıştır. Nitekim fotoğrafta takın üstünde “Türk Ocağı” ve “Türk Ocağı büyük Münci’yi kalpten selamlar” yazıları yer almaktadır (Önder, 1985).       

Mustafa Kemal’in, “…Şabı başta olmak üzere fatihlerin otağ kurduğu bu toprakların içinde daha neler varsa ele alınmalı ve tarihen olduğu kadar iktisaden de bu şehri ileri götürmek vazifemiz olmalıdır. Sürekli yangınlar görmüşsünüz, memleketiniz bir harabeye dönmüş … kalkınacaksınız, mesut olacaksınız…” şeklindeki sözleri ve Şebinkarahisar isminin kullanılmasını önermesi de Rumeli’de doğmuş, o tarihe kadar ülkenin özellikle de batı ve güney bölgelerinde hayatı savaşlarda geçmiş bir liderin, Anadolu’da çok da dikkat çekmeyecek bir yerleşim yerinin tarihini bildiği anlamına gelmektedir. 

Karahisar-ı Şarki adının Şebinkarahisar olarak tashihi 

Türk Ocağı’nda yaptığı konuşmada, “Ben bu güzel şehri çok beğendim. Bu sevgimin bir nişanesi olarak Karahisar-ı Şarki olan şehrin adının Şebinkarahisar olarak tashihini teklif ediyorum” demesi, yukarda belirtildiği üzere, Mustafa Kemal’in Şebinkarahisar’ın geçmişi hakkında bilgi sahibi olduğunu göstermektedir. 

Atatürk 1924 yılında ilçemizi ziyaret ettiğinde, ilçemizin Karahisar-ı Şarki (Şarkikarahisar) olan adının Şebinkarahisar olarak değiştirilmesini teklif ederken, daha önce de kullanılan ismini önermiştir. Evliya Çelebi, Seyahatnamesinde “Karahisar-ı Şarki ve Şebin Karahisar da derler. Osmanoğulları devletinde … adet Karahisar vardır. Dünyaca meşhur olanı bu Erzurum toprağındaki Karahisar-ı Şarki'dir. Bunlar dünyaca ünlü hisarlardır ama Afyon Karahisarı'yla bu Şebin Karahisarı'n yeryüzünde benzeri yok bedelsiz iki kaledir. Ama bu Karahisar'ın dağlarında şeb (şap) madeni olduğundan Şebin Karahisarı derler. Ve doğu tarafında olduğundan Karahisar-ı Şarki derler.” demektedir (Dağlı ve Kahraman, 2008). 

Şemseddin Sami, 1800’lerin sonlarında İstanbul’da yayınlanan Kamus-u Alam adlı eserinde “Sivas Vilayetine bağlı sancak merkezidir. Şebinkarahisar adı Şabeynkarahisar’dan gelmektedir. Yörede şap madeninin çokluğu bu ismin oluşmasına neden olmuştur.” şeklinde yazmaktadır (URL 5). Yine 1800’lerin sonlarında yayınlanan Hoca Sadüddine ait Tacüt Tevarih adlı yapıtta, “Şaphane-i Karahisar” ismi yer almaktadır. 1865 (1281) yılında Sultan Abdulaziz’in annesi Pertevniyal Valide Sultan tarafından yaptırılan ve Suboyu köyünde bulunan Pertevniyal Çeşmesi’nin kitabesinde “Şebinkarahisar’ın Bige köyünde” sözcükleri geçmektedir (Önder 1985; URL 4). Bütün bunlar, “Şebinkarahisar” isminin eskiden beri kullanıldığı anlamına gelmektedir. 

Dayanaksız hiçbir söz söylemediği dikkate alınırsa, Mustafa Kemal, ilçenin isminin değişmesini teklif ederken, eski adına ve halk arasında da kullanılan gerçek ismine dönülmesini istemiş olması kuvvetle muhtemeldir. Nitekim “Şebinkarahisar” ismini yeni bulduğu bir isim olarak önermeyip, Karahisar’ı Şarki (Şarkikarahisar) olan adının Şebinkarahisar olarak değiştirilmesini teklif etmiştir.           

Bakanlar Kurulu tarafından, Düstur Tertip 3, cilt 7. sh.1681-82’de yayınlanan, 24 Teşrinievvel 1926 tarih ve 4248 nolu, İki İsimli Vilayetlerimizin Yalnız Bir İsmiyle Yad Edilmesine Dair Kararname ile “Vilayetlerimizden bazılarının iki isimli olması hasebiyle muhaberat ve muamelatta ıttıradsızlığı (usul ve tertibe uymayan) mucib olduğu anlaşıldığından, vilayetlerin merbut cedvelde görüldüğü veçhile, yalnız bir isimle yad edilmesi” kararlaştırılmış ve Karahisar’ı Şarki ismi Şebinkarahisar olarak değiştirilmiştir (URL 3).           

Atatürk’ün Yeni Bir Fotoğrafı 

Son günlerde sosyal medya X (Twitter) platformunda “Atatürk’ü Bulun” başlığı ile yayınlanan ve Şekil 1 olarak verilen fotoğraf (URL 6), Roni Margulies Koleksiyonu belgeleri arasında “Gazi Mustafa Kemal Paşa ve Latife Hanım Belediye Binasından Çıkarken Fotoğraf 14 X 9 Cm.” tanıtımı ile İstanbul Müzayede tarafından da satışa sunulmuştur (URL 7).

 


Şekil 1. İnternet kaynaklı yeni fotoğraf

Bu fotoğrafın Atatürk’ün Şebinkarahisar’a gelişinde, Belediye’den çıkarken çekilmiş bir fotoğraf olduğu değerlendirilmektedir. Atatürk’ün Şebinkarahisar’a gelişinde çekilmiş olan ve iyi bilinen  fotoğraf ile bu fotoğraf karşılaştırıldığında, aynı kişilerin büyük çoğunluğunun her iki fotoğrafta da bulunduğu görülmektedir. Söz konusu fotoğraf Şekil 2’de verilmiştir. Özellikle de zabitler her iki fotoğrafta da net olarak seçilmekte ve aynı kişiler olduğu görülmektedir. Atatürk’ün çıkarken görüntülendiği binanın da, Belediye’nin eski binasının farklı zamanlarda çekilmiş fotoğrafları ile karşılaştırıldığında, bugün Şebinkarahisar Müftülüğüne bağlı kuran kursu olarak kullanılan, Belediye’nin eski binası olduğu anlaşılmaktadır. Bu fotoğraf, Atatürk’ün Şebinkarahisar’a gelişine ilişkin önemli, bilinen fotoğraflarına ek bir fotoğraf, yeni bir belge olarak değerlendirilmektedir. Belediye binasının mevcut fotoğrafi Şekil 2’de ve Mustafa Kemali’in Şebinkarahisar ile ilgili yaygın kullanılan fotoğrafı Şekil 3’te verilmiştir.

 


Şekil 2. Şebinkarahisar Belediyesi eski binası.

 


Şekil 3. Mustafa Kemal’in Şebinkarahisar’ı ziyaretinde çekilen ve iyi bilinen fotoğrafı

Sonuç           

Mustafa Kemal, Hilafetin kaldırıldığı, yeni bir anayasanın kabul edildiği bir zamanda ve Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’nın kurulma aşamasında 50 gün süren bir yurt gezisine çıkmış, Trabzon’da iken Erzurum’da deprem olduğu haberini alınca deprem bölgesine hareket etmiş, Suşehri’nde görüştüğü Milletvekili Ali Sururi Bey başkanlığındaki Şebinkarahisar heyetinin davetini kabul ederek 11 Ekim 1924 günü Şebinkarahisar’a gelmiş ve bir gece burada kalmıştır.           

12 Ekim 1924 günü şehirde ziyaretlerde bulunmuş, Türk Ocağı’nda yaptığı konuşmada, şehrin tarihi hakkında bilgi sahibi olduğunu ortaya koyarak Karahisar-ı Şarki (Şarkikarahisar) isminin Şebinkarahisar olarak düzeltilmesini teklif etmiştir. 1926 yılında yayınlanan bir kararname ile de Bakanlar Kurulu tarafından Karahisar-ı Şarki (Şarkikarahisar) ismi Şebinkarahisar olarak değiştirilmiştir.           

Atatürk’ün Şebinkarahisar’a gelişi ile ilgili olarak çok bilinen fotoğraflara ek yeni bir fotoğraf ortaya çıkmıştır. İnternet sitelerinde yer alan bu fotoğraf Atatürk’ün Şebinkarahisar Belediyesinden çıkarken çekilmiş fotoğrafıdır. Bu fotoğraf Atatürk’ün Şebinkarahisar’a gelişi ile ilgili yeni bir belgedir. 

KAYNAKLAR 

Atnur, İ.E. (2006). Reis-i Cumhur’un Doğu İncelemeleri, Ebabil Yayınları, Ankar.

Aydın, N. ve Ergün, E. (2018). 1924 Erzurum Depremi ve Gazi Mustafa Kemal Paşa, Atatürk ve Türkiye Cumhuriyeti Tarihi Dergisi I/2, sf 145-168. 

Balcı, S. (1996). Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk’ün Giresun’u Ziyaretleri, Giresun Tarihi Sempozyumu, 1996, (Bildiri Kitabı, sf 349-354).

Balcı, S. (2008). Lozan Mübadillerinin Giresun’a Yerleştirilmeleri ve Mübadillerin Karşılaştıkları Sorunlar, Uluslararası Giresun ve Doğu Karadeniz Sosyal Bilimler Sempozyumu, (Bildiri kitabı sf 76-85). 

Çalık, Ü. (2016). Tarih İçinde Şebinkarahisar, Bursa.           

Çalık, Ü. (2017). Tarih İçinde Şebinkarahisar 2, Bursa. 

Çalık, Ü. (2021). Kelkit Vadisinde Bir İnci Şebinkarahisar, İstanbul.

Çakmak, S. (2019). Giresun Türk Ocağı Ve Tarihsel Gelişimi (1917-1931), Yüksek Lisans Tezi,  Giresun Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü,  Giresun. 

Dağlı, Y. ve Kahraman, S. A. (2008). Günümüz Türkçesiyle Evliyâ Çelebi Seyahatnâmesi:2. Cilt, 2.YKY Yayınları, İstanbul. 

Giresun Valiliği (1973). Cumhuriyetin 50. Yılında Giresun 1973 İl Yıllığı, Ankara. 

Gül, M. (2006). Atatürk’ün Yurt Gezilerinin Kamuoyu Oluşturmadaki Rolü, Afyon Kocatepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, C.3, sayı 8, sf 51-72. 

Kodal, T. (2014). Mustafa Kemal Atatürk ve Türk Ocakları Atatürk Üniv. Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi [TAED] 52, sf 295-314. 

Kuyaş, A. (2024). Muhalif Girişimlere Karşı M. Kemal’in 1924 Yurt Gezisi, #tarih Eylül 2024, sayı117, sf 14-17. 

Onat, N. (1984). Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın Sonbahar Gezileri, Çağdaş Yayınları,  İstanbul. 

Önder, A. R. (1985). Av. Polat Sabuncu’ya Yazdığı Mektup. 

Özdemir, A. ve Özhan, H. (1983). İlçe Oluşunun 50. Yılında Şebinkarahisar, Yeni Şebinkarahisar Yayınları. 

Sarısaman, S. (1997). Mustafa Kemal Paşa’nın Şebinkarahisar’ı Ziyareti, Atatürk Yolu Dergisi, cilt 5, sayı 19, sf 297-301. (https://doi.org/10.1501/Tite_0000000042 ) 

URL 1, https://baydin2.blogspot.com/2013/02/yerel-tarih_7013.html  (Şebinkarahisar Atatürk Evi ve Müzesi / Bir Binanın Tarihi), 24.02.2013

URL 2, https://baydin2.blogspot.com/2013/02/yerel-tarih_6388.html  (Mübadele ve Şebinkarahisar) 23.02.2013

URL 3, Levend Kürşat Kırca, ‎Osmanlı Belgelerinde Karahisar-ı Şarki Sancağı, 28.11.2014

(https://www.facebook.com/photo/?fbid=791640394210946&set=pcb.767723766632881 )

URL 4, https://giresun.ktb.gov.tr/TR-243475/pertevniyal-cesmesi.html

URL 5, Murat Dursun Tosun, Değişik Kaynaklarda Şebinkarahisar ve Kalesi, 2012

(https://muratdursuntosun.wordpress.com/2012/02/29/degisik-kaynaklarda-sebinkarahisar-ve-kalesi-2/)

URL 6, https://x.com/kronikkdokuman/status/1789749750989799722

URL7, https://www.istanbulmuzayede.com/muzayede/23747/roni-margulies-koleksiyonu-ve-arsivi-muzayedesi/sayfa/3